30 Mayıs 2012 Çarşamba

KAPADOKYA...

Leyleği havada gördüğümü daha önceden söylemiştim ama :) sıradaki gezimiz Doğa Turizmle yaptığımız Kapadokya turumuzdu. Doğa turizmde mutlaka herkesin tanışması gereken birisi var... Nurten Hanım :) Tur boyunca hem neşesi hem enerjisi hiç bitmedi. Her konuda bize yardımcı oldu. o ikna etmeseydi zaten bu turu yapamazdık biz :) şimdi düşündüm de iyi ki gitmişiz :) Teşekkürlerimizi sunuyoruz buradan...
Gece yolculuklarını pek sevmem...Genelde gündüz vakti geçtiğimiz şehirleri de görmek isterim ama bu seferlik böyle oldu... Olsun... otobüste bi uyumuşum ki... Sormayın gitsin. Ertesi güne iyi oldu ama sabah hem erken kalk hem onca yeri gezmek için enerji toplamışım :) 
Çok enteresan yerler... Çevrene bakıyorsun hepsi ayrı ayrı şekillerde.. Hayal dünyasına göre şekillendirebildiğin yerler var... herkes o şekilleri köpek kafasına, anne ile çocuğuna, hatta birisini meryem ananın heykeline bile benzettikleri oldu.
Kaç yıl öncesinde insanların bu mağaralarda yaşamış olması daha enteresan... biz olsak yaşayamayız. Şimdi bile yok 2+1 küçük gelir 3+1 yok o da olmadı bilmem kaç artı kaç olsun evimde ki eşyalar şöyle olsun böyle olsun... tarihi günümüze göre kıyaslamamak gerektiğinin de farkındayım ama düşündüğüm zaman içimden öyle geçti.
Gez gez bitmedi arkadaş... Akşam güneşin en güzel battığı yere gittik... o eşsiz manzara ile şarap keyfi... Birçok turist buraları görmek için gelmiş... Ellerinde yeni çıkan IPADlerle tarihini okuya okuya geziyorlar. 
Bu yerlerin birçoğu kilise... içinde frenkler var ama eser kalmamış yani bütün resimlerin boyaları korunmadığından dökülmüş bazılarında da insanlar kendi isimleri yazılı... biz gezerken bile çoğu yer daha bu sene koruma altına alınmış. 
Gündüz çok gezdik...akşamın karanlığına kalıncaya kadar herkes kıpkırmızı olmuş... kapadokyada bütün oteller dolu olduğu için bizi Kayseri Erciyes dağına çıkardılar... Çıkarken de maceralıydı... Yolu kaybetti şoför bey... 1.5 saatlik yolu biz tam 3 saatte aldık :) otel 4 yıldızlıydı... Fena değildi akşam açık büfe sabah aynı şekilde :) dağın zirvesine yakın bir otelde kaldık. Çok turist vardı orda da... 
Ertesi sabah Erciyes Dağının havasını aldıktan sonra Ihlara vadisine doğru yola çıktık... az merdiven var dediler bi de baktık ki binden fazla merdiven hem indik hem çıktık. Ama görülesi yerler... Havası suyu doğası tek kelime ile muhteşem... 
Dönüş yolunu Ankara üzerinden yaptığımız için akşam güneş batışını Tuz Gölünde yaptık...Ne muhteşem yer... biz hemen suyun içine daldık... ayaklarımız bembeyaz olarak çıktık :) yemek yedik sonra gece 11de evimize vardık... 
Bence herkesin hayatında bir kere de olsa görmesi gereken nadir yerlerden birisi... 
Herkese tavsiye ederim :) ayrıca Doğa Turizm ile gezmek bi başka...